Türkçemizi Güzelleştirelim
- Yazım Ve Noktalama...

Ana Sayfa
İletişim
Türkçe Tarihi
Alfabelerimiz
Orhun Yazıtları
Divan-ı Lügatit Türk
Yazım Ve Noktalama...
Anlatım Bozuklukları
Sözcükte Anlam
Cümlede Anlam
Paragraf...
Ekler ve Sözcük Yapısı
Sözcük Türleri
Cümlenin Öğeleri
Fiil Çatısı
Cümle Türleri
Ses Bilgisi
Yazılı Ve Sözlü Anlatım
Türkologlar
Türkoloji Makaleleri
Hızlı Okuma Testi
Bulmaca Çöz
Atasözleri
Deyimler
Türkçe Öğretimi
Sözlükler
Türkçe Eğlencesi
Edebiyat Odası...
Üst Başlıklar
SBS-ÖSS-KPSS
Şiir-Roman-Hikaye
Eğlence Odası
Karışık Başlıklar
Bilgisayar-İnternet
Bilgiler Odası
İslamiyet Odası
Genel Eğitim
Kendi Kalemimizden...
Anketler
Türkçeden Uzaklaşması Gereken Sözcükler
Şiir Paylaşım Odası
Anı Paylaşım Odası



 
 ...Yazım ve Noktalama...

Yazımı Karıştırılan Sözcüklerin Doğru Yazımı ve Yabancı Sözcüklere Türkçe Karşılıklar

(Görüntülemek İstediğiniz Resmin Üzerine Dokunun….)

Yazımı Karıştırılan Sözcüklerin Doğru Yazımı

 


 

Yabancı Sözcüklere Türkçe Karşılıklar

 

|» Bu konuyla ilgili test çöz! « |

Deyimlerin, İkilemelerin ve Alıntı Kelimelerin Yazımı

Deyimlerin Yazılışı

Deyimler ayrı yazılır: akıntıya kürek çekmek, çam devirmek, çanak tutmak, gönlünden geçirmek, göz atmak, kulak asmak, kulak vermek, çantada keklik, devede kulak, yağlı kuyruk, yüz görümlüğü.

İkilemelerin Yazılışı


İkilemeler ayrı yazılır: adım adım, ağır ağır, akın akın, allak bullak, aval aval (bakmak), cır cır (ötmek), çeşit çeşit, derin derin, gide gide, güzel güzel, karış karış, kös kös (dinlemek), kucak kucak, şıp şıp (damlamak), şıpır şıpır, tak tak (vurmak), takım takım, tı­kır tıkır, yavaş yavaş,bata çıka, çoluk çocuk, düşe kalka, eciş bücüş, eğri büğrü, enine bo­yuna, eski püskü, ev bark, konu komşu, pılı pırtı, salkım saçak, sere serpe, soy sop, süklüm püklüm, yana yakıla, yarım yamalak.

m ile yapılmış ikilemeler de ayrı yazılır: at mat, çocuk mocuk, dolap molap, kapı mapı, kitap mitap.

İsim durum ekleri ve iyelik ekiyle yapılan ikilemeler de ayrı yazılır: baş başa, diz dize, el ele, göz göze, iç içe, omuz omuza, yan yana; baştan başa, daldan dala, elden ele, günden güne, içten içe, yıldan yıla; başa baş, bire bir (ölçü), dişe diş, göze göz, teke tek; ardı ardına, boşu boşuna, günü gününe, peşi peşine, ucu ucuna.

Alıntı Kelimelerin Yazılışı

Yabancı kökenli kelimelerin yazılışlarıyla ilgili bazı noktalar aşağıda gösterilmiştir:

1. İki ünsüzle başlayan batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına ünlü konmadan yazılır: francala, gram, gramer, gramofon, grup, kral, kredi, kritik, plan, pratik, problem, profesör, program, proje, propaganda, pro­tein, prova, psikoloji, slogan, snop, spiker, spor, staj, stil, stüdyo, trafik, tren, triptik.

Bu tür birkaç alıntıda, söz başında veya iki ünsüz arasında bir ünlü türemiştir. Bu ünlü söylenişte de yazılışta da gösterilir: iskarpin, iskele, iskelet, istasyon, istatistik, kulüp.

2. İçinde yan yana iki veya daha fazla ünsüz bulunan batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına ünlü konmadan yazılır: alafranga, apartman, biyografi, elektrik, gangster, kilogram, orkestra, paragraf, program, telgraf.

3. İki ünsüzle biten batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına ünlü konmadan yazılır: film, form, lüks, modern, natürmort, psikiyatr, seks, slayt, teyp.

4. Batı kökenli alıntıların içindeki ve sonundaki g ünsüzleri olduğu gibi korunur: biyografi, diyagram, dogma, magma, monografi, paragraf, program; arkeolog, demagog, diyalog, filolog, jeolog, katalog, monolog, psikolog, ürolog.

Ancak coğrafya, fotoğraf ve topoğraf kelimelerinde g’ler, ğ’ye döner.

* * *


Aşağıdaki durumlarda batı kökenli kelimeler, özgün biçimleri ile yazılırlar:

1. Bilim, sanat ve uzmanlık dallarında kullanılan bazı terimler: andante (müzik), cuprum (kimya), deseptyl (eczacılık), quercus, terminus technicus (teknik terim).

2. Latin yazı sistemini kullanan dillerden alınma deyim ve sözler: Veni, vidi, vici (Geldim, gördüm, yendim.); conditio sine qua non (Olmazsa olmaz.); eppur si muove (Dünya her şeye rağmen dönüyor.); to be or not to be (olmak veya olmamak); l’art pour l’art (Sanat sanat içindir.); l’Etat c’est moi (Devlet benim.); traduttore traditore (Çevirmen haindir.); persona non grata (istenmeyen kişi).

Bir akşam uyudu;
Uyanmayıverdi. (Orhan Veli Kanık)

 

|» Bu konuyla ilgili test çöz! «

Hece Yapısı ve Satır Sonunda Kelimelerin Bölünmesi

1. Türkçede kelime içinde iki ünlü arasındaki ünsüz, kendinden sonraki ünlüyle hece kurar.
Örnek: a-ra-ba, bi-çi-mi-ne, in-sa-nın, ka-ra-ca, alt-lık, al-dı.

2. Kelime içinde yan yana gelen ünsüzlerden sonuncusu kendisinden sonraki ünlüyle, diğerleri kendilerinden önceki ünlüyle hece kurar.
Örnek: bir-lik, sev-mek, Türk-çe, Kork-maz.

3. Batı kökenli kelimeler, Türkçenin hece yapısına göre hecelere ayrılır.
Örnek: band-rol, kont-rol, port-re, prog-ram, sant-ral, sürp-riz, tund-ra, volf-ram.

4. Türkçede satır sonunda kelimeler bölünebilir, fakat heceler bölünemez. Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna kısa çizgi (-) konur.
Örnek: Burasını ilk defa görüyormuş gibi duvarlara, perdelere, möblelere, eşyala-
ra bakıyor, hayret ediyordu. Bütün bu muhitte Türk hayatına, Türk ruhuna ait bir göl-
ge, bir çizgi bile yoktu. Birden Bursa’daki çocukluğunun geçtiği baba evini hatırladı; sofada rahat ve beyaz örtülü divanlar vardı.
(Ömer Seyfettin)

5. Bitişik yazılan kelimelerde de bu kurala uyulur.
Örnek: ba-şöğ-ret-men, il-ko-kul, Ka-ra-os-ma-noğ-lu.

6. Ayırmada satır sonunda ve satır başında tek harf bırakılmaz:
…………………………………………………………………………………… u-

çurtma değil,
.………………………………………………………………..uçurt-

ma;
……………………………………………………………….müdafa-

a değil,
………………………………………………………………… müda-

faa;

7. Kesme işareti satır sonuna geldiğinde yalnız kesme işareti kul­lanılır; ayrıca çizgi kullanılmaz.
…………………………………………………………………………….. Edirne’

nin…
……………………………………………………………………………. Ankara’

dan…
…………………………………………………………………………….. 19996′
da…

 

|» Bu konuyla ilgili test çöz! « |

Birleşik Kelimelerin Yazımı

Belirtisiz isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, isnat grupları, birleşik fiiller, ikilemeler, kısaltma grupları ve kalıplaşmış çe­kimli fiillerden oluşan ifadeler, yeni bir kavramı karşıladıklarında birleşik kelime olurlar: yer çekimi, hanımeli, ses bilgisi; beyaz peynir, açıkgöz, toplu iğne; eli açık, sırtı pek; söz etmek, zikretmek, hasta olmak, gelebilmek, yazadurmak, alıvermek; çoluk çocuk, çıtçıt, altüst; başüstüne, günaydın; sağ ol, ateşkes, külbastı.

Birleşik kelimeler belirli kurallar çerçevesinde bitişik veya ayrı olarak yazılır.

A. Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler

Birleşik kelimeler aşağıdaki durumlarda bitişik yazılırlar:

1. Ses düşmesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır: kaynana (< kayın ana), kaynata (< kayın ata), nasıl (< ne asıl), niçin (< ne için), pazartesi (< pazar ertesi), sütlaç (< sütlü aş), birbiri (< biri biri).

2. Et- ve ol- yardımcı fiilleriyle birleşirken ses düşmesine veya ses türemesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır: emretmek (kaybolmak (haletmek ( (reddetmek))

UYARI : Sadece söyleyişte tonlulaşma biçiminde ses değişmesine uğrayanlar ayrı yazılır: azat etmek, hamt etmek, izaç etmek, iktisap et­mek. Bu örneklerde tonluluk söyleyişte belirtilir.

3. Kelimelerden her ikisi veya ikincisi, birleşme sırasında benzetme yoluyla anlam değişmesine uğradığında bu tür birleşik kelimeler bitişik yazılır.

a. Bitki adları: aslanağzı, civanperçemi, keçiboynuzu, kuşburnu, turnagagası, açıkağız, akkuyruk (çay), alabaş, altınbaş (kavun), altıparmak (palamut), beşbıyık (muşmula), acemborusu, çobançantası, gelinfeneri, karnıkara (börülce), kuşyemi, şeytanarabası, venüsçarığı, yılan­yastığı, akşamsefası, camgüzeli, çadıru­şağı, gecesefası, ayşekadın (fasulye), hafızali (üzüm), havvaanaeli, meryemanaeldiveni.

b. Hayvan adları: danaburnu (böcek), akbaş (kuş), alabacak (at), bağrıkara (kuş), beş­parmakbeşpençe (deniz hayvanı), çakırkanat (ördek), elmabaş (tepeli dalgıç), kababurunkamçıkuyruk (koyun), kamışkulak (at), karabaş, karagöz (balık), kara­fatma (böcek), kızılkanat (balık), sarıkuyruk (balık), yeşilbaş (ördek), sazkayası (balık), sırtı­kara (balık), şeytaniğnesi, yalıçapkını (kuş), bozbakkal (kuş), bozyürük (yılan), karadul (örümcek), sarısabır (deniz hayvanı), (balık), (bitki).

c. Hastalık adları: itdirseği (arpacık), delibaş, karabacak, karata­ban.

ç. Alet ve eşya adları: balıkgözü (halka), deveboynu (boru), domuzayağı (çubuk), domuztır­nağıhorozayağı (burgu), kargaburnu (alet), keçitırnağı (oyma kalemi), kedigözü (lamba), leylekgagası (alet), sıçankuyruğu (törpü), baltabaş (gemi) gagaburun (gemi), kancabaş (kayık), adayavrusu (tekne). (kanca),

d. Biçim adları: ayıbacağı (yelken biçimi), balıksırtı (desen), civankaşı (nakış), eşek­sırtı (çatı biçimi), kazkanadı (oyun), kırlangıçkuyruğu (işaret), koçboynuzu (işaret), köpekkuyruğu (spor), sıçandişi (dikiş), balgümeci (dikiş), beşikörtüsü (çatı biçimi), turnageçidi (fırtına).

e. Yiyecek adları: dilberdudağı (tatlı), hanımgöbeği (tatlı), hanımparmağı (tatlı), ka­dınbudukadıngöbeği (tatlı), kargabeyni (yemek), kedidili (bisküvi), tavukgöğsü (tatlı), vezirparmağı (tatlı), bülbülyuvası (tatlı), kuşlokumu (kurabiye), alinazik (kebap). (köfte),

f. Oyun adları: beştaş, dokuztaş, üçtaş.

g. Gök cisimlerinin adları: Altıkardeş (yıldız kü­mesi), Arıkovanı (yıldız kümesi), Büyükayı (yıldız kümesi), Demirkazık (yıldız), Küçükayı (yıldız kü­mesi), Kervankıran (yıldız), Samanyolu (yıldız kümesi), Yedikardeş (yıldız kümesi).

ğ. Renk adları: baklaçiçeği, balköpüğü, camgöbeği, devetüyü, fildişi, gülkurusu, kavuniçi, narçi­çeği, ördekbaşı, ördekgagası, tavşanağzı, tavşankanı, turnagözü, vapur­dumanı, vişneçürüğü, yavruağzı.

4. -a, -e, -ı, -i, -u, -ü zarf-fiil ekleriyle bilmek, vermek, kalmak, durmak, gelmek, görmek ve yazmak fiilleriyle yapılan tasvirî fiiller bitişik yazılır: alabildiğine, düşünebilmek, yapabil­mek; uyuyakalmak; gidedurmak, yazadurmak; çıkagelmek, olagelmek, süregelmek; düşeyazmak, öleyazmak; alıvermek, gelivermek, gülüvermek, uçuvermek; düşmeyegör, ölmeyegör.

5. Bir veya iki ögesi emir kipiyle kurulan kalıplaşmış birleşik keli­meler bitişik yazılır: alaşağı, albeni, ateşkes, çalçene, çalyaka, dönbaba, gelberi, incitmebeni, rastgele, sallabaş, sallasırt, sıkboğaz, unutmabeni; çekyat, geçgeç, kaçgöç, kapkaç, örtbas, seçal, veryansın, yapboz, yazboz tahtası.

6. -an/-en, -r/-ar/-er/-ır/-ir, -maz/-mez ve -mış/-miş sıfat-fiil eklerinin kalıplaşmasıyla oluşan birleşik kelimeler bitişik yazılır:

ağaçkakan, alaybozan, cankurtaran, çöpçatan, dalgakıran, demirkapan, etyaran, filizkıran, gökdelen, oyunbozan, saçkıran, yelkovan, yolgeçen;akımtoplar, altıpatlar, barışsever, basınçölçer, betonkarar, bilgisayar, çoksatar, dil­sever, füzeatar, özezer, pürüzalır, uçaksavar, yurtsever;baştanımaz, değerbilmez, etyemez, hacıyatmaz, kadirbilmez, karıncaez-mez, kuşkonmaz, külyutmaz, tanrıtanımaz, varyemez;çokbilmiş, güngörmüş.

7. İkinci kelimesi -dı (-di / -du / -dü, -tı / -ti / -tu / -tü) kalıplaşmış belirli geçmiş zaman ekleriyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır: albastı, ciğerdeldi, çıtkırıldım, dalbastı, fırdöndü, gecekondu, gündöndü, hünkârbeğendi, imambayıldı, karyağdı, külbastı, mirasyedi, papazkaçtı, serdengeçti, şıpsevdi, zıpçıktı.

8. Her iki kelimesi de -dı (-di / -du / -dü, -tı / -ti / -tu / -tü) belirli geçmiş zaman veya -r /-ar /-er geniş zaman eklerini almış ve kalıplaşmış bulunan birleşik kelimeler bitişik yazı­lır: dedikodu, kaptıkaçtı, oldubitti, uçtuuçtu (oyun); biçerbağlar, biçerdö­ver, göçerkonar, kazaratar, konargöçer, okuryazar, uyurgezer, yanardö­ner, yüzergezer.

Aynı yapıda olan çakaralmaz kelimesi de bitişik yazılır.

9. Somut olarak yer bildirmeyen alt, üst ve üzeri sözlerinin sona getirilmesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır: ayakaltı, bilinçaltı, gözaltı (gözetim), şuuraltı; akşamüstü, akşamüzeri, ayaküstü, ayaküzeri, bayra­müstü, gerçeküstü, ikindiüstü, olağanüstü, öğleüstü, öğleüzeri, suçüstü, yüzüstü.

10. İki veya daha çok kelimenin birleşmesinden oluşmuş kişi adları, soyadları ve lakaplar bitişik yazılır: Alper, Aydoğdu, Birol, Gülnihal, Gülseren, Gündoğdu, Şenol, Varol; Abasıyanık, Adıvar, Atatürk, Gökalp, Güntekin, İnönü, Karaosmanoğlu, Tanpınar, Yurdakul; Boynueğri Mehmet Paşa, Tepedelenli Ali Paşa, Yirmisekiz Çelebi Mehmet, Yedisekiz Hasan Paşa.

11. İki veya daha çok kelimeden oluşmuş Türkçe yer adları bitişik yazılır: Çanakkale, Gümüşhane; Acıpayam, Pınarbaşı, Şebinkarahisar; Beşiktaş, Kabataş.

Şehir, kent, köy, mahalle, dağ, tepe, deniz, göl, ırmak, su vb. kelime­lerle kurulmuş sıfat tamlaması ve belirtisiz isim tamlaması kalıbındaki yer adları bitişik yazılır: Akşehir, Eskişehir, Suşehri, Yenişehir; Atakent, Batıkent, Konutkent, Korukent, Çengelköy, Sarıyer, Yenimahalle; Karabağ, Karadağ, Uludağ; Kocatepe, Tınaztepe; Akdeniz, Karadeniz, Kızıldeniz; Acıgöl; Kızılırmak, Yeşilırmak; İncesu, Karasu, Sarısu, Akçay.

12. Kişi adları ve unvanlarından oluşmuş mahalle, meydan, köy vb. yer ve kuruluş adlarında unvan kelimesi sonda ise, gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır: Abidinpaşa, Bayrampaşa, Davutpaşa, Ertuğrulgazi, Kemalpaşa (ilçesi); Necatibey (Caddesi), Mustafabey (Caddesi).

13. Ara yönleri belirten kelimeler bitişik yazılır: güneybatı, güney­doğu, kuzeybatı, kuzeydoğu.

14. Bunlardan başka dilimizde her iki ögesi de asıl anlamını koru­duğu hâlde yaygın bir biçimde gelenekleşmiş olarak bitişik yazılan keli­meler de vardır:

a. Baş sözüyle oluşturulan sıfat tamlamaları: başağırlık, başbakan, başçavuş, başeser, başfiyat, başhekim, başhemşire, başkahraman, başka­rakter, başkent, başkomutan, başköşe, başmüfettiş, başöğretmen, baş­parmak, başpehlivan, başrol, başsavcı, başşehir, başyazar.

b. Bir topluluğun yöneticisi anlamındaki başı sözüyle oluşturulan belirtisiz isim tamlamaları: aşçıbaşı, binbaşı, çarkçıbaşı, çeribaşı, ele­başı, mehterbaşı, onbaşı, ustabaşı, yüzbaşı.

c. Oğlu, kızı sözleri: çapanoğlu, eloğlu, hinoğluhin, elkızı.

ç. Ağa, bey, efendi, hanım, nine vb. sözlerle kurulan birleşik kelime­ler: ağababa, ağabey, beyefendi, efendibaba, hanımanne, hanımefendi, hacıağa, hıyarağalık, kadınnine, paşababa.

d. Biraz, birkaç, birkaçı, birtakım, birçok, birçoğu, hiçbir, hiç­biri, herhangi belirsizlik sıfat ve zamirleri de gelenekleşmiş olarak biti­şik yazılır.

15. Ev kelimesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik ya­zılır: aşevi, bakımevi, basımevi, doğumevi, gözlemevi, huzurevi, ko­nukevi, orduevi, öğretmenevi, polisevi, yayınevi.

16. Hane, name, zade kelimeleriyle oluşturulan birleşik kelime­ler bitişik yazılır: çayhane, dershane, kahvehane, yazıhane; beyanname, kanunname, se­yahatname, siyasetname; amcazade, dayızade, teyzezade.

UYARI: Eczahane, hastahane, pastahane, postahane sözleri kullanımdaki yaygınlık dolayısıyla eczane, hastane, pastane, postane biçiminde yazılmaktadır.

17. Farsça kurala göre oluşturulan isim ve sıfat tamlamaları ile ka­lıplaşmış biçimler bitişik yazılır: cürmümeşhut, darıdünya, ehli­beyit, ehvenişer, erkânıharp, fecrisadık, gayrimenkul, gayrimeşru, hüsnükuruntu, hüsnüniyet, suikast, hamdüsena, hercümerç.

18. Arapça kurala göre oluşturulan tamlamalar ve kalıplaşmış biçimler bitişik yazılır: aliyyülâlâ, ceffelkalem, darülaceze, darülfünun, daüssıla, fevkalade, fevkalbeşer, hıfzıssıhha, hüvelbaki, şey­hülislam, tahtelbahir, tahteşşuur; âlemşümul, cihanşümul, aleykümselam, Allahualem, bismillah, fenafillah, fisebilillah, hafazanallah, inşallah, maşallah, velhasıl, velhasılıkelam.

19. Müzik makam adları bitişik yazılır: acembuselik, hisarbuselik, muhayyerkürdi.

Bir sıfatla oluşturulan usul adlarında sıfat ayrı yazılır: ağır aksak, yürük aksak, yürük semai.

20. Kanunda bitişik geçen veya bitişik olarak tescil ettirilmiş olan kuruluş adları bitişik yazılır: İçişleri, Dışişleri, Genelkurmay, Yükseköğretim.

B. Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler

1. Etmek, edilmek, eylemek, kılmak, kılınmak, olmak, olunmak yar­dımcı fiilleriyle kurulan birleşik fiiller herhangi bir ses düşme­sine veya türemesine uğramazsa ayrı yazılır: alt etmek, arz etmek, azat etmek, boş olmak, dans etmek, el etmek, göç etmek, ilan etmek, kabul etmek, kul etmek, kul olmak, not etmek, oyun etmek, sağ olmak, söz etmek, terk etmek, var ol­mak, yok etmek, yok olmak.

2. Birleşme sırasında kelimelerinden hiçbiri veya ikinci kelimesi anlam değişikliğine uğ­ramayan birleşik kelimeler ayrı yazılır.

a. Hayvan türlerinden birinin adıyla kurulanlar:

ada balığı, ateş balığı, dil balığı, fulya balığı, kedi balığı, kılıç balığı, köpek balığı, ton balığı, yılan balığı; acı balık, bıyıklı balık, dikenli balık.

ardıç kuşu, arı kuşu, çalı kuşu, deve kuşu, muhabbet kuşu, saka kuşu, tarla kuşu, yağmur kuşu; alıcı kuş, boğmaklı kuş, makaralı kuş.

ağustos böceği, ateş böceği, cırcır böceği, hamam böceği, ipek böceği, uçuç böceği, uğur böceği; ağılı bö­cek, çalgıcı böcek, sümüklü böcek.

at sineği, et sineği, meyve sineği, sığır sineği, su sineği, uyuz sineği.

deniz yılanı, ok yılanı, su yılanı; Ankara keçisi, dağ keçisi, yaban keçisi; fındık faresi, tarla faresi; dağ sıçanı, tarla sıçanı; Beç tavuğu, dağ tavuğu; Amerika tavşanı, yaban tav­şanı; kaya örümceği, şeytan örümceği; bal arısı, yaban arısı; Pekin ördeği, yaban ördeği; Ankara kedisi, Van kedisi; Afrika domuzu, yaban domuzu.

b. Bitki türlerinden birinin adıyla kurulanlar:

ayrık otu, beşparmak otu, çörek otu, eğrelti otu, güzelavrat otu, kelebek otu, ökse otu, pisipisi otu, taşkıran otu, yüksük otu; acı ot, sütlü ot.

ateş çiçeği, çuha çiçeği, güzelhatun çiçeği, ipek çiçeği, küpe çiçeği, lavanta çiçeği, mum çiçeği, yayla çiçeği, yıldız çiçeği; ölmez çiçek.

avize ağacı, ban ağacı, dantel ağacı, kâğıt ağacı, mantar ağacı, mercan ağacı, öd ağacı, pelesenk ağacı, süt ağacı, tespih ağacı; kör ağaç.

altın kökü, boya kökü, eğir kökü, helvacı kökü, meyan kökü; ek kök, saçak kök, yumru kök.

dağ elması, yer elması; çalı dikeni, deve dikeni; köpek üzümü, kuş üzümü; çakal armudu, dağ armudu; at kestanesi, kuzu kestanesi; can eriği, gövem eriği; kuzu mantarı, yer mantarı; su ka­mışı, şeker kamışı; dağ nanesi, taş nanesi; ayı gülü, Japon gülü; Antep fıstığı, çam fıstığı; sırık fasulyesi, soya fasulyesi; Amerika bademi, taş bademi; Afrika menek­şesi, deniz menekşesi; Japon sarma­şığı, kuzu sarmaşığı; Hint inciri, kavak inciri; armut kurusu, kayısı ku­rusu; su sarımsağı, şeker pancarı.

kuru fasulye, kuru incir, kuru soğan, kuru üzüm.

UYARI : Çiçek dışında anlamlar taşıyan baklaçiçeği (renk), narçi­çeği (renk), suçiçeği (hastalık); ot dışında anlamlar taşıyan ağızotu (barut), sıçanotu (arsenik); ses düşmesine uğramış olan çöreotusemizotu, dereotu bitişik yazılır. ve yay­gın bir biçimde gelenekleşmiş olan

c. Nesne, eşya ve alet adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler:

alçı taşı, bileği taşı, çakmak taşı, damla taşı, Hacıbektaş taşı, ki­reç taşı, lüle taşı, Oltu taşı, sünger taşı, yılan taşı; buzul taş, damla taş, dikili taş, kayağan taş, yaprak taş.

arap sabunu, el sabunu; kahve değirmeni, yel değirmeni; kahve dolabı, su dolabı; oturma odası; duvar saati, kol saati; duvar takvimi, masa takvimi; yemek masası; itfaiye aracı, kurtarma aracı; masa ör­tüsü, yatak örtüsü; el kitabı, Frenk gömleği, İngiliz anahtarı, İngiliz si­cimi; alt geçit, tüp geçit, üst geçit, çekme demir, çekme kat, dolma kalem, dönme dolap, kesme kaya, toplu iğne, vurmalı çalgılar, vurmalı sazlar, yapma çiçek.

afyon ruhu, katran ruhu, lokman ruhu, nane ruhu, tuz ruhu.

ç. Yol ve ulaşımla ilgili birleşik kelimeler: Arnavut kaldırımı; çevre yolu, deniz yolu, hava yolu, kara yolu, keçi yolu; köprü yol.

d. Durum, olgu ve olay bildiren sözlerden biriyle kurulan birleşik ke­limeler: açık oturum, açık öğretim, ana dili, ay tutulması, baş ağrısı, baş belası, baş dönmesi, çıkış yolu, çözüm yolu, dil birliği, din birliği, güç birliği, iş birliği, iş bölümü, madde başı, ses uyumu, yer çekimi.

e. Bilim ve bilgi sözleriyle kurulan birleşik kelimeler: anlam bilimi, dil bilimi, edebiyat bilimi, gök bilimi, halk bilimi, ruh bilimi, toplum bilimi, toprak bilimi, yer bilimi; dil bilgisi, halk bilgisi, ses bil­gisi, şekil bilgisi.

f. Yuvar ve küre sözleriyle kurulan birleşik kelimeler: göz yuvarı, hava yuvarı, ısı yuvarı, ışık yuvarı, renk yuvarı, yer yuvarı; hava küre, ışık küre, su küre, taş küre, yarı küre, yarım küre.

g. Yiyecek, içecek adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler: bohça böreği, su böreği, talaş böreği; ba­dem yağı, çiçek yağı, kuyruk yağı; arpa suyu, maden suyu, meyve suyu; kaşar peyniri, tulum peyniri, beyaz peynir; Adana kebabı, tas kebabı, Urfa kebabı; İnegöl köftesi, İzmir köftesi; ezogelin çorbası, mercimek çor­bası, yoğurt çorbası; irmik helvası, kâğıt helvası, koz helva; acı badem kurabiyesi; Kemalpaşa tatlısı, peynir tatlısı, yoğurt tatlısı; ba­dem şekeri, balık yumurtası.

burgu makarna, çubuk makarna, yüksük makarna; kakaolu kek, üzümlü kek; çiğ köfte, içli köfte; dolma biber, kesme şeker, süzme yoğurt, yarma şeftali; kuru yemiş.

ğ. Gök cisimleri: Çoban Yıldızı, Kervan Yıldızı, Kutup Yıldızı, kuy­ruklu yıldız; gök taşı, hava taşı, meteor taşı.

h. Organ veya organ yerine geçen sözlerden biriyle kurulan birleşik kelimeler: patlak göz, süzgün göz; aşık kemiği, bel kemiği, elmacık kemiği; serçe parmak, şehadet par­mağı, yüzük parmağı; azı dişi, köpek dişi, süt dişi; kuyruk sokumu, safra kesesi; çatma kaş, takma diş, takma kirpik, takma kol; ekşi surat, kepçe surat; gaga burun (kimse), karga burun, kepçe kulak, ça­kır pençe, demir yumruk, kuru kemik.

ı. Benzetme yoluyla insanın bir niteliğini anlatmak üzere bitki, hay­van ve nesne adlarıyla kurulan birleşik kelimeler: çetin ceviz, çöpsüz üzüm; eski kurt, sarı çıyan, sağmal inek; ağır top, eksik etek, eski toprak, eski tüfek, kara maşa, sapsız balta.

i. Zamanla ilgili birleşik kelimeler: bağ bozumu, gece yarısı, gün or­tası, hafta başı, hafta sonu.

3. -r / -ar / -er, -maz / -mez ve -an / -en sıfat-fiil ekleriyle kurulan sıfat tam­laması yapısındaki birleşik kelimeler ayrı yazılır: bakar kör, çalar saat, çıkar yol, döner sermaye, güler yüz, koşar adım, yazar kasa, yeter sayı; çıkmaz sokak, geçmez akçe, görünmez kaza, ölmez çiçek, tükenmez kalem; akan yıldız, doyuran buhar, uçan daire.

4. Renk sözü veya renklerden birinin adıyla kurulmuş isim tamla­ması yapısındaki renk adları ayrı yazılır: bal rengi, duman rengi, gümüş rengi, portakal rengi, saman rengi; ateş kırmızısı, boncuk mavisi, çivit mavisi, gece mavisi, limon sa­rısı, safra yeşili, süt kırı.

5. Rengin tonunu belirtmek üzere renkten önce kullanılan sıfatlar ayrı yazılır: açık mavi, açık yeşil, kara sarı, kirli sarı, koyu mavi, koyu yeşil.

6. Yer adlarında kullanılan batı, doğu, güney, kuzey, güneybatı, güneydoğu, kuzeybatı, kuzeydoğu, aşağı, orta, yukarı, iç, yakın, uzak kelimeleri ayrı yazılır: Doğu Anadolu, Batı Trakya, Orta Anadolu, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Orta Asya, Orta Doğu, Yakın Doğu, Uzak Doğu, Güneybatı Anadolu, İç Asya, İç Anadolu, Aşağı Ayrancı, Yukarı Ayrancı.

7. Kişi adlarından oluşmuş mahalle, bulvar, cadde, sokak, ilçe, köy vb. yer ve kuruluş adlarında sondaki unvanlar hariç, şahıs adları ayrı yazılır: Yunus Emre Mahallesi; Gazi Mustafa Kemal Bulvarı; Ziya Gökalp Bulvarı; Nene Hatun Caddesi; Fevzi Çakmak Sokağı, Cemal Nadir Sokağı; Koca Mustafapaşa; Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi, Sultan Ahmet Camii, Sütçü İmam Üniversitesi.

8. Dış, iç, öte, sıra sözleriyle oluşturulan bir­leşik kelime ve terimler ayrı yazılır: ahlak dışı, çağ dışı, din dışı, kanun dışı, olağan dışı, yasa dışı; ceviz içi, hafta içi, yurt içi; fizik ötesi, kızıl ötesi, mor ötesi, sınır ötesi; aklı sıra, ardı sıra, peşi sıra, yanı sıra.

9. Somut olarak yer belirten alt ve üst sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır: deri altı, su altı, toprak altı, yer altı (yüzey); arka üstü, baş üstü, böbrek üstü bezi, tepe üstü (trafikte).

10. Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı, iç, dış, orta, büyük, küçük, sağ, sol, peşin, bir, iki, tek, çok, çift sözlerinin başa getirilmesiyle oluştu­rulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır: alt yazı; üst kat, üst küme; ana bilim dalı, ana dili; ön söz, ön yargı; art damak, art niyet; arka teker; yan cümle, yan etki; karşı görüş, karşı oy; iç sa­vaş, iç tüzük; dış borç, dış hat; orta kulak, orta oyunu; büyük anne, büyük baba; küçük harf, küçük parmak; sağ açık, sağ bek; sol açık, sol bek; peşin fikir, peşin hüküm; bir gözeli, bir hücreli; iki anlamlı, iki eşeyli; tek eşli, tek hücreli; çok düzlemli, çok hücreli; çift ayaklılar, çift kanatlılar.

 

|» Bu konuyla ilgili test çöz! « |

Bitişik ve Ayrı Yazılması Gereken Kelimeler

Bitişik Yazılması Gereken Kelimeler:


1- Birleşen iki kelimede anlam kaymasına uğrayanlar. Hanımeli (bir bitki), kadıngöbeği (bir tatlı), devetabanı (bir bitki), aslanağzı (bir çiçek).
2- Bileşik kelimelerin bir kısmında sesli harf düşmesi meydana gelmiş olanlar. Pazartesi (pazar ertesi), kaynana (kayın ana), niçin (ne için).
3-Pekiştirilmiş sıfatlar. Sapsarı, sipsivri, dümdüz.
4-Yapı bakımından tam olarak birleşmiş, bileşik kelime halini almış bazı kelime ve deyimler. Zıpçıktı, çıtkırıldım, dedikodu, gecekondu, külbastı.
5- Farsçadan alınan (hane) kelimesi ile yapılan birleşik kelimeler. Kahvehane, çayhane, yatakhane.
6- Dilimizde bulunan bazı kelimeler, etmek, eylemek, olmak yardımcı fiilleri ile birleşirken ses fazlalaşması (kelimeler yabancıdır, asıllarına benzer duruma gelirler) meydana gelir. Affetmek, halletmek, hissetmek.
7- Dilimize yabancı dillerden girmiş, bugün çok kullandığımız bazı kelimeler etmek, eylemek, olmak yardımcı fiilleri ile birleşirken ikinci hecedeki sesli harflerini düşürürler (asılları gibi olurlar). Emir – emretmek, nakil- nakletmek, şükür o şükretmek, sabır -sabretmek.
8- (a-e-ı-i-u-ü) ekleri kullanılarak yapılmış bileşik fiiller. Uyuyakalmak, bakakalmak, yapabilmek, yazıvermek, öle-yazmak.
9- İki veya daha çok kelimeden meydana gelmiş Türkçe yer adları (İI, şehir, köy). Çanakkale, Eskişehir, Pınarbaşı
10- İki veya daha çok kelimeden meydana gelmiş mahalle ve semt adları. Çengelköy, Beşiktaş, Yenimahalle, Sarıyer.
11- Dağ, tepe, akarsu, göl, deniz adları. Uludağ, Kızıldeniz, Karasu, Acıgöl, Aksu.

Ayrı Yazılması Gereken Kelimeler:


1-Sıfatlarda derece göstermeye yarayan (en, daha) gibi zarflar. En güzel, daha iyi, en fazla, daha soğuk vb.
2- İkilemeler, (ikilemeler dilimizde çok geniş yer tutarlar.) Düşe kalka, gide gide, eski püskü, şıpır şıpır, kem küm, allak bullak.
3- İkilemelerden bazıları bugün kullanılmayan kelimelerden meydana gelir. Anlamsız gibi görünen bu kelimelerin zamanında anlamlı birer kelime olduğu bilinmektedir. Bunlar da diğer ikilemeler gibi yazılır. Ev bark, soy sop.
4- (m) ile yapılmış ikilemeler. Dolap molap, kapı mapı, kitap mitap.
5- İsim hal ekleri ile yapılan ikilemeler: iç içe, göz göze, elden ele, yıldan yıla, yan yana.
6- İyelik eki almış ikilemeler. Boşu boşuna, günü gününe.
7- İsimleri tekrarlamak şeklinde yapılan ikilemeler. Akın akın, kucak kucak, takım takım.
8- Sıfatların tekrarlanması ile yapılan ikilemeler: Tatlı tatlı, diri diri, ağır ağır, güzel güzel.
9- Kökü yabancı olup (be) getirilerek söylenen ikilemeler. Öz be öz, ay be ay.
10-Deyimler (Dilimizde çok sık kullanılmaktadır). Yuvasını yapmak, devede kulak, ununu elemiş eleğini asmış, çalım satmak.
11- (Ev, yurt) kelimeleri ile kurulan bileşik kelimeler. Radyo evi, sağlık yurdu, öğrenci yurdu, aş evi.
12- Ardı sıra, peşi sıra, önü sıra, yanı sıra gibi sözler.
13- İki kelimeyi birleştirip bir bileşik kelime yapıldığında her iki kelime de eski anlamını koruyorsa. Arnavut kaldırımı deniz yolu, Tatar böreği, kuru soğan, tahin helvası, tulum peyniri, çam fıstığı, badem şekeri, bağ bozumu.
14- İsim soylu bir kelime ile etmek, eylemek, olmak yardımcı fiilleri ile yapılan bileşik fiiller. Yarış etmek, borç etmek, gelin olmak, sağ olmak, el etmek,,
15- Yer adlarında kullanılan Batı, Doğu, Güney, Kuzey, Aşağı, Orta, Yukarı, Küçük, Büyük,: Eski, Yeni, iç ve benzeri, kelimeler. Doğu Anadolu, Batı Trakya, Orta Anadolu, Kuzey Amerika, Kuzeydoğu Anadolu, Uzak Doğu, İç Anadolu, Küçük Çekmece, Büyük Çamlıca, Büyük Menderes.

 

|» Bu konuyla ilgili test çöz! « |

Ünsüz Uyumu ve Ünsüz Düşmesi

Dilimizde tonsuz (sert) ünsüzle biten kelimelere gelen ekler tonsuz (sert) ünsüzle başlar: aç-tı, aş-çı, bak-tım, bas-kı, çiçek-ten, düş-kün, geç-tim, ipek-çi, seç-kin, seç-ti, süt-çü.

Ünsüz Türemesi (y, v)

İki ünlünün yan yana bulunduğu bazı alıntı kelimelerde ünlüler arasında y, v sesleri türemiştir: fiyat (< fiat), zayıf (< zaif); konservatuvar, labora­tuvar, pisuvar, repertuvar, tretuvar, tuval, tuvalet.

Ünsüz Düşmesi

Arapçadan dilimize girmiş olan ve sonunda ikiz ünsüz bulunan kelimelerin yalın durumunda ünsüzlerden biri düşer (ünsüz tekleşir): hak (< hakk), his (< hiss), ret (< redd), zan (< zann), zem (< zemm). Bu tür kelimelere ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde düşen ünsüz ortaya çıkar: hak, hakka; his, hissimiz; ret, reddi; zan, zannımca; zem, zemmi.

n > m Değişmesi

Türkçede kullanılan bazı kelimelerdeki b ünsüzünden önce gelen n ünsüzü m‘ye dönüşür: saklambaç (< saklanbaç), dolambaç (< dolanbaç), ambar (< an­bar), amber (< anber), cambaz (< canbaz), çember (< çenber), kümbet (< gunbed), memba (< menba), mümbit (< munbit), tambur (< tanbur).

 

|» Bu konuyla ilgili test çöz! « |

Büyük Ünlü Uyumu

Bir kelimenin birinci hecesinde kalın bir ünlü (a, ı, o, u) bulunuyorsa, diğer hecelerdeki ünlüler de kalın; ince bir ünlü (e, i, ö, ü) bulunuyorsa diğer hecelerdeki ünlüler de ince olur: adım, ağız, ayak, boyun, boyunduruk, burun, dalga, dudak, duvak, kırlangıç; beşik, bilezik, gelincik, gözlük, üzengi, vergi, yüzük. Buna büyük ünlü uyumu adı verilir.

Büyük ünlü uyumuna aykırı bazı Türkçe kelimeler de vardır: anne, dahi, elma, hangi, hani, inanmak, kardeş, şişman.

Büyük ünlü uyumu alıntı kelimelerde aranmaz: ahenk, badem, ceylan, çiroz, dükkân, fidan, gazete, hamsi, kestane, limon, model, nişasta, pehlivan, selam, tiyatro, viraj, ziyaret.

Birleşik kelimelerde büyük ünlü uyumu aranmaz: açıkgöz, bilgisayar, çekyat, hanımeli.

-gil, -ken, -leyin, -mtırak, -yor ekleri büyük ünlü uyumuna uymaz: akşam-leyin, bakla-­gil-ler, çalışır-ken, ekşi-mtırak, yürü-yor.

-daş (-taş) eki bazı kelimelerde büyük ünlü uyumuna uymaz: din-daş, gönül-daş, meslek-taş, ülkü-daş.

-ki aitlik eki büyük ünlü uyumuna uymaz: akşamki, yarınki, duvardaki, yoldaki, ondaki, yazıdaki, onunki.

Büyük ünlü uyumuna girmeyen kelimelere gelen ekler, kalınlık incelik bakımından son hecenin ünlüsüne uyar: adalet-li, anne-si, kardeş-lik, meslektaş-ımız, şişman-lık.

Son ünlüleri kalın sıradan olmasına karşın incelik özelliği gösteren bazı alıntı kelimeler ince ünlülü ekler alır: alkol / alkolü, hakikat / hakikati, helak / helakimiz, kabul / kabulü, kontrol / kontrolü, protokol / protokolü, saat / saate, sadakat / sa­dakatten.

 

|» Bu konuyla ilgili test çöz! « |

Küçük Ünlü Uyumu

Küçük ünlü uyumu kuralı iki yönlüdür:

1. Bir kelimenin ilk hecesinde düz ünlü (a, e, ı, i) varsa son­raki hecelerde de düz ünlü bulunur: anlaşmak, yanaşmak, kayıkçı, ısırmak, ılıklaşmak, seslenmek, yelek, bilek, çilek.

2. Bir kelimenin ilk hecesinde yuvarlak ünlü (o, ö, u, ü) varsa bunu izleyen ilk hecede dar yuvarlak (u, ü) veya geniş düz (a, e) ünlü bulunur: boyunduruk, çocuk, odun, yorgunluk, yoklamak, vurmak, yumurta, özlemek, güreşmek, sürmek.

Küçük ünlü uyumuna aykırı bazı Türkçe kelimeler de vardır: avuç, avurt, çamur, kabuk, kavuk, kavun, kavur-, kavuş-, savur-, yağmur.

Küçük ünlü uyumu, alıntı kelimelerde aranmaz: aktör, alkol, bandrol, daktilo, doktor, horoz, kabul, kitap, konsolos, muzır, mühim, mümin, müzik, profesör, radyo, vakur.

Küçük ünlü uyumuna aykırı kelimelere getirilen ekler, kelimenin son ünlüsüne uyar: kavun-u, konsolos-luğ-u, mümin-lik, müzik-çi, yağmur-luk.

-ki aitlik eki yalnızca birkaç örnekte küçük ünlü uyumuna uyar: bugünkü, dünkü, öbürkü.

Bu ünlü düzenleri ve ilk heceyi izleyen ünlüler aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir:

a › a, ı (bakar, alır)

o › u, a (omuz, oya)

e › e, i (geçer, gelir)

ö › ü, e (ölçü, ördek)

ı › ı, a (kılıç, kısa)

u › u, a (uzun, uzak)

i › i, e (ilik, ince)

ü › ü, e (ütü, ürkek)

 

 

|» Bu konuyla ilgili test çöz! « |

…Noktalama İşaretleri…

Nokta ( . )

1- Cümle sonlarında kullanılır. Belli bir duraklama yapılacağını gösterir.(Cümle yazdırıldı.)
2- Şiir, kitap, gazete, dergi, yazı başlıklarından sonra nokta kullanılmaz. Bölüm başlıklarından sonra da kullanılmaz.
Büyük Nutuk Gün Eksilmesin Penceremden Giriş V. Bölüm
Başlıklardan sonra satır başı yapılmamış, söze açıklamayla devam edilmişse nokta kullanılır. (Zamir çeşitleri: Kişi zamiri, işaret zamiri, soru zamiri)
3- Kurum ve kuruluş isimlerinden sonra nokta kullanılmaz. Sait Çiftçi Dispanseri Müdür Yıldız Sineması)
4- Sık geçen kısaltmalarda nokta kullanılır. (Prof. Dr. T.C.) Ancak kimi kısaltmalarda nokta kullanılmaz. TBMM AET NATO TDK cm kg l fe
5- Sıra bildirmek için sayılardan sonra konur. II. Mehmet III. Selim 5. Cadde XX. yüzyıl Sıra bildiren sayılarda l’nci (birinci) biçimindeki yazılışlar kısaltma sayılmaz.
6- Tarihleri yazmada gün, ay ve yılı ayırmak için aralarına konur. 9.X1I.1986, 1.3.1967. Tarihlerde ay adları yazıyla
olursa ay adlarından önce ve sonra nokta kullanılmaz. 23 Nisan 1920
7. Saat ve dakikaları ayırmak için kullanılır.
Okul saat 8.30′da başlar.
8- Kelimelerin bir veya birkaç harfi alınarak yapılan kısaltmalarda kullanılır. Psikol. şok. sos. sp. snt.
9- Sıra göstermek için satır başlarına konan harflerden ve sayılardan sonra kullanılır. a, b. 1.1. A. B.
10-Üçlü gruplara ayrılarak yazılan büyük sayılarda gruplar arasına konur. 8.375.562, 27.870.197. Gruplara ayrılan sayılarda nokta kullanılmayabilir.

Virgül ( , )

1-Yazıda arka arkaya gelen eş görevli kelimeler arasına konur. Ali, Mahmut ve Veli samimi arkadaştırlar.
2- Eş görevli cümleler arasına konur. Hızla içeri girdi, çantasını aldı.
3- Cümle içindeki ara sözleri ayırmak için kullanılır. Bütün okullar, İstanbul Lisesi hariç, eylül sonunda açılıyor.
4- Cümle içinde özel olarak vurgu yapılması gereken kelimeden sonra kullanılır. Böylece, her istediğini almış oldu.
5- Sayılarda ondalık bölümleri ayırmak için kullanılır. 45,9 999,9 13,5 587,3
6- Çok uzun cümlelerde özneden sonra kullanılır. 7.Tekrarlanan kelimeler arasına konur.Akşam,yine akşam.-A.Haşim.Ancak, ikilemelerde kelimeler arasına virgül konmaz. Akşam akşam, bata çıka.
8- Hitap kelimelerinden sonra konur. Sayın Başkan, Sevgili kardeşim,
9- Ve, veya bağlaçlarından önce ve sonra virgül kullanılmaz.Oradan buraya gelen ve gidenlerin arkası kesilmiyordu.
10-Bir düşünceyi kabul veya kabul etmeme sözlerinden sonra kullanılır.Hayır, sizin gibi düşünmüyorum. Evet, sizi dinliyorum.’
11-Yazışmalarda yer isimlerini tarihlerden ayırmak için kullanılır.
Beşiktaş, 9 Aralık 1986, Ankara, 3 Mayıs 1960.
12-Ünlem grubu oluşturmak için cümlede ünlem gibi kullanılan kelimeden sonra konur, ünlem ise cümle sonuna alınır.
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın!
13- Sayıların yazılışında, kesirleri ayırmak için konur. 38, 6 19,5 0,25
14- Biyografik künyelerde yazar, eser, basım evi vb. maddelerden sonra konur.

Noktalı virgül ( ; )

1-Şekil ve anlamca bağları bulunan cümleleri ayırmak için kullanılır.
At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.
2- Cümle içinde aynı değerde olup virgül ile ayrılmış türleri, grupları ayırmak için kullanılır.
Sınıfın öğrencilerinden Ali, Hasan ve Veli 3-A sınıfına;
Murat, Mehmet, Onur da 3-B sınıfına gönderildiler. Olan oldu, iş işten geçti; gelmese de olur.
3- Virgülle ayrılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak için konur.
İtalya, İngiltere, Fransa; Roma, Londra, Paris.


İki nokta ( : )

1- Bir cümlenin sonunda açıklama yapılacaksa, örnek verilecekse konur.
Başarmanız için bir tek şart vardır: Çalışmak. İnce sesli harflerimiz şunlardır: e, i, ü, ö.
2- İki noktadan sonra gelen açıklama bağımsız bir cümle ile başlıyorsa, cümlenin ilk kelimesi büyük yazılır. Annesi merak ederek sordu: Bu çalışmadan kırık mı aldin?
3- İki nokta işaretinden sonra örnekler sıralanacaksa ilk kelimenin birinci harfi küçük yazılır. Sınıfın hali şöyleydi: kırık iki masa, yerde sandalyeler.
4- Kataloglarda yazar adları ile eser adları arasına konur. (Yahya Kemal Beyatlı: Eski Şiirin Rüzgarıyla, Kendi Gök Kubbemiz).


Üç nokta ( … )

1- Bir sebeple bitirilmemiş cümlelerin sonuna konur. Burada kırlar o kadar güzel ki…
2- Açıkça yazılması istenmeyen kişi ve yer adları yerine kullanılır. Onun A… geldiğini kimse bilmiyordu.
3- Kaba sayılan, yazılması istenmeyen sözlerin yerine konur. Yaptığı… kötülüğünü sonradan anladım diyordu.
4- Bir konuda birtakım örnekler verilirken başkalarının da bulunduğunu belirtmek için kullanılır. Bu gezide her öğrenci bir yemek getirmişti: köfte, dolma, helva…
5- Alıntılarda; başta ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümlerin yerine konur.
…Türkçenin çekilmediği yerler vatandır, ancak çekildiği yerler vatanlıktan çıkar… Yahya Kemal


Soru işareti ( ? )

1- Soru bildiren cümlelerin sonuna konur. Nereden geliyorsunuz?’
2- Soru bildiren kelimelerden sonra da konur. Kimsin? Parola nedir? ‘
3- İçinde soru eki olduğu halde soru anlamı vermeyen cümlelerde bu işaret kullanılmaz.
Buradan bir çıktım mı doğru sendeyim. Buldum mu kaçırmam.
4- Bazı kelimeler ve cümlelerde soru bildiren kelime olmadığı halde soru anlamı vardır. O zaman kullanılır. Adınız? Doğduğunuz yer?
5- Bir söze inanılmadığını, sözün şüphe ile karşılandığım bildirmek için sözden sonra veya cümle sonunda soru işareti parantez içinde konur.
Öğrenci çok çalıştığını(?) söylüyordu. Çok yoruldum de-’ di(?).
6- Bilinmeyen yer, tarih vb. durumlar için kullanılır. Yunus Emre (1240?-1320), (Doğum yeri: ?)

Ünlem işareti ( ! )

1-Sevinç, acı, korku, hayret, nefret, bunalma duygularım anlatan cümlelerin sonuna konur.
Ne mutlu Türküm diyene! – Atatürk. Hey, baksanıza! Dur yolcu! Aferin! Alçak! Zalim! Öf! Çok karışmasana be!
2- Ünlem niteliğinde yapılan seslenmelerden sonra da ünlem işareti konur.
Arkadaş! Simitçi!
3- Söylevlerde kullanılır.
Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!
4- Ünlemden, ünlem niteliğinde kullanılan kelimeden sonra gelen cümle duygu bildiren bir cümle olmazsa, o zaman ünlem bildiren kelimeden sonra virgül konur. Cümle sonunda ise ünlem işareti kullanılmaz. Başka işaretler, nokta, soru vb. kullanılır.
Arkadaş, sana uğurlar olsun. Oh, hava nihayet serinledi.
5- Ünlem işareti parantez içinde bir kelimeden veya cümleden sonra kullanılırsa, küçümseme, alay, dikkat çekme anlamı verir.
Gençliğinde büyük bir atıcı olduğunu söyledi (!). Fizik sınavının birincisi (!) olduğunu söylüyordu.


Çizgi ( – )

1- Konuşmaları göstermek için kullanılır.
- Kimsin?
- Parola nedir?
- Benim, çavuşun.
2- Çizgiden önce konuşan kişinin isimleri de yazılabilir. Nöbetçi – Kimsin? Nöbetçi – Parola nedir? Çavuş – Senin çavuşun.
3- Karşılıklı konuşma şeklinde olmayan sözler de konuşma cizgisi ile verilebilir. Öğretmeninin yanına sokuldu.
- Bana izin veriniz gideceğim, dedi.

Birleştirme çizgisi ( – )

1- Satır sonuna sığmayan kelimeleri birleştirmek için kullanılır.
(Sana dar gelmeyecek mak-beri kimler kazsın. M. Akif)
2- Dil bilgisi derslerinde kökleri ve ekleri ayırmak için kullanılır. (Al-mak, ver-mek, taşı-mak)
3- Kelimeleri hecelere bölmek için kullanılır. (İs-tan-bul, yem-ye-şil, li-se-si)
4- Cümle içinde ara sözleri belli etmek için kullanılır.
Bunu anlatmamdaki maksat -açıklamak gereksiz ya- sizi uyarmaktır.
5- Eski Arapça ve Farsça sözlerde kök ve ekleri ayırmak için kullanılır.
Kelam-ı kibar^ Servet-i Fünün, Cemiyet-i Akvam, Ateş-perest
6- iki soyadını birleştirmede, yabancı yer adlarında kullanılır. Joliot-Curie, Aiscae-Lorraine, Jean-Jacaues Rousseau, Saint-Simon
7- Kelimeler arasında “-den… a, ve, ile, arasında” anlamları-nı vermek üzere kullanılır. Türk-Alman işbirliği, Türkçe-ingilizce sözlük
8- iki veya daha fazla özel kişi ve yer adı arasına konur. (İstanbul-Ankara yolu, Koç-Sabancı anlaşmazlığı)


Tırnak işareti ( ” ” )

1-Bir yazıda başkasından söz alınıp kullanılacaksa olduğu gibi aktarılan başkasının sözünün basma ve sonuna konur.
Atatürk, “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözünü bizzat söylemiştir.
2- Söylendiği şekilde yazıya aktarılmayan kişilerin sözleri tırnak içine alınmaz.
Atatürk Türk olmanın mutluluğunu belirtmiştir.
3- Cümle içinde özellikle belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınır.
Çok kullandığımız “bay” kelimesi aslında zengin demektir.
4- Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem) tırnak içinde kalır. “İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar.
Yahya Kemal Beyatlı
5- Parça içinde geçen edebî eser isimleri, bilimsel yayınların isimleri de özellikle birkaç kelimeden oluşuyorlarsa tırnak içinde gösterilirler.
“Çalıkuşu” “Babanız Atatürk” “Otuz Beş Yaş”
6- Tırnak içinde yazılan başlıklardan sonra kesme işareti kullanılmaz.
“Han Duvarlarım okudunuz mu?
7- Gazetelerin, dergilerin başlıkları tırnak içinde yazılmaz. Hürriyet Varlık 8- Tırnak içinde aktarılan sözün de içinde başka bir aktarma varsa o zaman söz içindeki aktarma tek tırnak içinde yazılır. Annesi oğluna, “Babana git, sana ‘Neden gelmedin’ diye
sorarsa,annem göndermedi dersin,” dedi.


Parantez ( () )

1- Cümle içinde açıklayıcı bilgiler verilecekse kullanılır.
O kitabın çıkış tarihinde (1968) sen okuma yazma bilmiyordun.
2- Cümle içinde kullanılan ara sözlerin veya cümlelerin başına sonuna konur. Bugünkü medeniyet yolunda ilerleyişimiz (Daha önceki Müslüman Türk medeniyetleri düşünülürse) pek de büyük bir ilerleme olmasa gerek.)
3- Parantez içinde yazılan tam anlamlı bir cümle ise cümlenin sonundaki nokta, soru veya ünlem işareti parantezi kapamadan konur. Bugünkü medeniyet yolunda ilerleyişimiz(Daha önceki müslüman Türk medeniyetleri düşünülürse) pek de büyük bir ilerleme olmasa gerek)


Kesme işareti ( ‘ )

1- Özel isimlere getirilen ekleri ayırmak için kullanılır. Ali’den, Asya’da, Atatürk’üm, Türk’e, Venüs’ü
Ancak kurum ve kuruluş adlarından sonra kesme işareti kullanılmaz.
Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk Dil Kurumuna.
Ayrıca kişi adlarından sonra kullanılan unvanlara gelen ekler de ayrılmaz.
Sevinç Hanıma, Ender Beyden, Ali Efendinin.
2- Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için kullanılır. TBMM’nin ABD’nin
3- Sayılardan sonra getirilen ekleri ayırmak için kullanılır. Cumhuriyet 1923′de ilan edildi.
4- Bir harf veya ekten sonra gelen ekleri ayırmak için kullanılır.
n’nin m olması şekli. Türkçede -daş’la yapılmış kelimeler şunlardır.
5- Metre (m), litre (l), kilometre (km) şeklindeki kısaltmalardan sonra kesme işareti kullanılır.
Ankara-İstanbul yolunun 300 km‘lik kısminin yapımı bitmişti.
6- Basım sırasında bazı harfler değişik şekilde dizilse bile (italik, çok belirgin siyah) kesme işareti yine de kullanılır. Faruk Nafiz’in Han Duvarları’nı okudunuz mu?
7- Gazete ve dergi başlıklarına ek getirilmişse kesme işareti ile ayrılır.
Anayasa’yı, Resmi Gazete’de
8- Özel isimlerden türetilmiş kelimeler (isim, mastar şeklinde fiil ve sıfatlarda) kesme işareti kullanılmaz.
Türklük, Türkleşmek, Türkçülük, İstanbullu, Ankaralı,
Araplaşmak, Romalı, Londralı, Parisli, Türkçenin, Hristiyanlığın. Aydınlıdan.
9- Yabancı özel adların sonundaki çokluk ve yapım ekleri kesme işaretiyle ayrılır.
Bordo’lu
10-Özel isim satır sonunda bitmiş, aldığı eki yazacak yer kalmamışsa o zaman kesme işareti özel ismin sonundaki yerine konur, ismin sonuna gelen ek diğer satırın basına yazılır, ancak birleştirme işareti özel ismin bulunduğu satırın sonuna konmaz. Kesme işaretinin konması yeterlidir.
(Dün İstanbul’ dan geldi.)

 |» Bu konuyla ilgili test çöz! « |

Ünlü Daralması

Türkçede a, e ünlüsü ile biten fiillerin şimdiki zaman çekiminde, söyleyiş ve yazılışta da a ünlüleri ı, u; e ünlüleri i, ü olur: başlıyor, kanı­yor, oynuyor, doymuyor; izliyor, diyor, gelmiyor, gözlüyor.

Birden çok heceli ve a, e ünlüleri ile biten fiiller, ünlüyle başlayan ek aldıklarında bu fiillerdeki a, e ünlülerinde söyleyişte yaygın bir daralma ve i’ye dönme) eğilimi görülür. Ancak, söyleyişteki ı, i ünlüleri yazıya geçirilmez: başlayan, yaşayacak, atlayarak, saklayalı, atmayalım, gelmeyen, izlemeyecek, gitmeyerek, gizleyeli, besleyelim.

Buna karşılık tek heceli olan demek ve yemek fiillerinde, söyleyişteki i ünlüsü yazıya da geçirilir: diyen, diyerek, diyecek, diyelim, diye; yiyen, yi­yerek, yiyecek, yiyelim, yiye, yiyince, yiyip. Ancak deyince, deyip sözlerindeki e yazı­lışta korunur.

 

|» Bu konuyla ilgili test çöz! « |

Ünlü Düşmesi

İkinci hecesinde dar ünlü bulunan iki heceli kelimeler ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında ikinci hecelerindeki dar ünlüler genellikle düşer: ağız / ağzı, alın / alnı, bağır / bağra, bağrım, beniz / benzi, beyin / beynimiz, boyun / boynu, böğür / böğrüm, burun / burnu, geniz / genzi, göğüs / göğsün, gönül / gönlünüz, karın / karnı, oğul / oğlu; çevir- / çevril-, devir- / devril-.

Bu ses olayı, kelimenin hece sayısının düşmesine neden olmaktadır. Bu ses olayına aynı zamanda “hece düşmesi” de denilmektedir. Genellikle organ isimlerinde gerçekleşmektedir.
Örnek: burun > burnu , ağız > ağza …

 

|» Bu konuyla ilgili test çöz! « |


Türkçemiz Elden Gidiyor Gitmemesi İçin Bir Şeyler Yapalım saat

Bugün 16 ziyaretçi (19 klik) kişi burdaydı!
Bu ""Turqche"" Nereye Kadar? Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol